Yüreğime iyilik yağmurları yağdırmayalı öyle çok zaman geçti ki...
Her bir hücreme dolan pırıltıdan ibaret yaşamak.. Sadece bir pırıltı..
Varlığınla parlayan,yokluğunda acıtan..
Kelepçelenmiş dudaklarına sahte gülücükler,ne yapsam boş. Oysa ben öyle çok uğraşmıştım ki demir almamak için limanından,öyle çok yutkunmuştum ki...
Boğazıma dolandı sevgime dair ne varsa. Kirpiklerime saklandı gözyaşlarım,bilme diye...
Oysa iki adım ötemizde değil miydi mutluluk?Uzansak tutmayacak mıydık?..
Kim korkuttu senin ellerini böyle,yoksa kaçtığın ben miyim?..
Aylarca hasrete gebe bekledim durdum sensiz bu sessiz şehirde..
Ne gözlerim kalktı yerden gün ışığına,ne ellerimi açtım ezan çığlıklarında..
Bir kaç çoçuk gülüşüne baktım sırf sana benziyor diye.. Bir tek onlarınki saftı senin gibi,bir tek onlarınki sahici..
Ve bir kez bile aklımdan geçirmedim "o gitti,dönmeyecek!" demeyi.. Bir kez bile anlatmadım vapur düdüklerine gecelerce seni burda bekleyip hıçkırıklarımla dön diye denize yalvardığımı..
Oysa benim öğrenecek daha ne çok şeyim vardı,ne çok..
Her gün yeni bir gün ümidiyle başladım hep,gün sonunda bana kalan yokluğunun tortuları oldu..
Sustum..
İçimde fırtınalar koptu ben hep sustum..
Gitmene dair söyleyecek ne çok şeyim vardı ah bir dinleseydin..
Gitme diyecektim,bağırdım.. Ama sen çoktan gitmiştin..
Seviyorum diyecektim gurursuzca,yalvaracaktım belki,ağlayacaktım..
Ama ellerim sen görme diye gözyaşlarımı silmekle meşguldu,sevmiyorum dedin çektin gittin..
Sonra sert rüzgarlar ardı ardına esip dağıttı gidişinle darmadağın benliğimi..
Gücüm yetmedi itiraz etmeye,yoktu artık sebebim..
Giden gitmişti,unutulan unutmuş..
Yıllar geçti sonra aynalara küs yıllar..
Çok geç kalmıştım ben hayata çok geç..
Bu sefer aynalar küstü bana.. Tanımadığım biri karşımda..
Şakaklarına kar yağmış,yüreği büzüşmüş hasretinden..
İçimde kaldı koskocaman çocuksu hayallerim. Bin bir parça yapbozu yapmaya çalışan 3 aylık bebekten farksızdım yokluğunda..
Sonra hayat yoksunluğumdan istifade edip unutturdu bana senle ilgili ne var(yok)sa..
Unuttum dedim adına boyumdan büyük acıların..
Unutmadım ben hiç oysa..
...
İçimdeki çocuğun masal saatine denk gelmişti aşk...
Tut deseydin ellerimi,bir an beklemezdim..
Gel deseydin her hatana beyaz örter gelirdim..
Yada gidiyorum deseydin en acısından
Mühür vurur gözlerini beklerdim yorgun bedenimin tükenmesini..
Oysa sen bana ne gel dedin, ne git..
Daha adını ezberleyemeden geldin geçtin hayatımdan..
Sokakta oynarken ben iplerlimle,sardın sarmaladın beni ayağıma bir çift topuklu ayakkabı düşürdün kanattın dizlerimi,kalkamadım..
Daha uyku saatime çok vardı oysa.. Masal kötü bitti diğerlerinden farklı..
Benim gözlerim acıya hep açık kaldı..
Belki birkaç yıllık dilimiydim ben hayatının..
Gittin belki adımı anmaz oldu dilin,unuttun..
Kolay derdi kuşlar hep kanat çırpışlarında,unutmak kolay..
Bana da kolay geldi unutmak.. Aynada hep silik yaşamak...